Sanatçı olmak isteyen genç bir delikanlı, Amerika’nın Kansas City şehrindeki bir gazetenin editörüne birkaç çizimini gösterdi. Editör, gazetede iş isteyen bu genci reddetmekle kalmadı, ona, zerrece resim kabiliyetinin bulunmadığını da söyledi.
Delikanlı kendine güveniyordu. Yılmadan azimle başka kapılar çaldı. Ne var ki sonuç hep aynıydı. Kimse onu yetenekli görmüyor, kendisine iş vermiyordu.
Sonunda kiliselere malzeme satan bir firmada iş bulabildi. İşteki görevi firmanın, satmak istediği malzemelerin resimlerini çizmekti. Delikanlı, farelerin cirit attığı eski bir garajı kiralayarak çalışmaya başladı.
Genç delikanlı Walt Disney idi. O, film hayatına farelerle dolu bu garajda başladı. Sadece kendisi değil, ilhamını garajdaki farelerden aldığı Mickey Mouse da ölmezliğe kavuştu.